Her yıl Ekim ayının ikinci Perşembe günü gerçekleşen Dünya Görme Günü’nde, görme bozuklukları ve körlük konusunda tüm dünyada farkındalık yaratmak amaçlanıyor.
Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Körlüğü Önleme Ajansı öncülüğünde kurulan uluslararası “Right to Sight” inisiyatifinin koordinasyonunu sağladığı Dünya Görme Günü’nün 2019 teması, WSD19 Vision First! olarak belirlendi.

Bu özel günün amaçları;

  • Körlük ve görme bozukluğunu çevreleyen konularda toplumun bilinçlendirilmesi,
  • Hükümetleri ve özellikle de Sağlık Bakanlarını körlük önleme programlarına katılmak ve bağış yapmak üzere etkilemek,
  • Körlüğün önlenmesi hakkında eğitmek,
  • Vision 2020 programına ve faaliyetlerine destek sağlamaktır.

Görme ile ilgili dünyadaki güncel rakamlara baktığımızda;

  • 284 milyon kişi görme kusurlu,
  • 39 milyon total kör, 245 milyon ise orta veya ileri derecede görme kusurlu,
  • Mevcut körlüğün %80’i tedavi edilebilir ya da  önlenebilir,
  • Görme kusurluların %90’ı gelişmekte olan ülkelerdedir,
  • Görme kusurluların yaklaşık %65’i 50 yaş üzerindedir,
  • 19 milyon çocuk görme kusurludur.

Ülkemizde ise; 

Körlük oranı %0,4 ila %0,6 aralığındadır ve dünya ölçeğinde en yüksek pervelansta yer almaktadır. Körlüğün %80’i tedavi edilebilir ve önlenebilir düzeydedir. Görme kaybı yaşayan bireylerin %80’inin halen kullanılabilir bir görme vizyonuna sahibi olduğu düşünüldüğünde, özellikle çocukluk çağı görme kayıplarının engellenebilirliği, tedavisi ve rehabilitasyonu oldukça önem taşımaktadır. Bu noktada “az gören eğitimi” tıbbi müdahaleler sonrasında, sahip olunan görme kalıntısının işlevsel olarak kullanılmasını mümkün kılmaktadır. Ülkemizde gelişim çağında olan yaklaşık 45 bin az gören çocuk olduğu öngörülmektedir. Az gören çocuklar, kendi görme kalıntılarını işlevsel görme becerilerine dönüştürebilmek için az gören eğitimine yoğun ve düzenli olarak ihtiyaç duymaktadırlar. 

15 yıldır ülkemizde “az gören eğitimi” alanında eğitsel çalışmalar yapmak ve toplumsal projelerle farkındalık yaratmak, bugüne değin ulaşabildiğimiz ve eğitim alma hakkını sunabildiğimiz çocukların kazanımlarını görmek adımlarımızı daha da güçlendiriyor. On binlerce “az gören” çocuk ise halen eğitsel destek alamadan yaşamlarını sürdürme çabası içinde…

Önlenebilir körlüğe daha çok katkıda bulunmaya ihtiyacımız var ve bunun öncelikli koşulu ise toplumsal farkındalıktır.

0 yorumlar

Yorum Gönder

Bu gönderiye dair yorumda mı bulunmak istiyorsunuz?
Aşağıdaki formu doldurarak yorumunuzu paylaşabilirsiniz, teşekkür ederiz!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir